Topuk Dikeni Tedavisi

Topuk Dikeni ve Plantar Fasiit Tedavisi

Sabah yataktan kalktığınızda attığınız ilk adımlarda topuğunuzda keskin bir batma veya ağrı mı hissediyorsunuz? Gün içinde yürüdükçe biraz rahatlayıp, uzun süre ayakta kalınca veya oturduktan sonra tekrar mı ağrımaya başlıyor? Bu belirtiler, halk arasında “Topuk Dikeni” olarak bilinen ancak aslında çoğunlukla Plantar Fasiit adı verilen durumun habercisi olabilir. Topuk ağrısı oldukça yaygın bir şikayettir ve günlük yaşam aktivitelerini ciddi şekilde kısıtlayabilir. Neyse ki, doğru tanı ve sabırla uygulanan tedavi yöntemleriyle bu rahatsız edici durumdan kurtulmak genellikle mümkündür. Ankara’da Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Murat Bozkurt, topuk dikeni ve plantar fasiit tanısı ve tedavisinde güncel ve hasta odaklı yaklaşımlar sunmaktadır.

Topuk Dikeni ve Plantar Fasiit Nedir? Ağrının Gerçek Kaynağı

  • Topuk Dikeni (Kalkaneal Spur): Topuk kemiğinin (kalkaneus) alt kısmında, genellikle plantar fasyanın yapıştığı yerde oluşan küçük, sivri bir kemik çıkıntısıdır. Röntgen filmlerinde görülebilir.
  • Plantar Fasiit (Plantar Fasciitis / Fasciosis): Ayak tabanında, topuk kemiğinden başlayıp parmaklara doğru yelpaze gibi yayılan, ayağın kavisini (arkını) destekleyen kalın ve güçlü bağ dokusuna plantar fasya denir. Plantar Fasiit, bu fasyanın topuk kemiğine yapıştığı yerde aşırı zorlanma, tekrarlayan küçük yırtıklar ve buna bağlı olarak gelişen iltihaplanma (tendinit aşaması) veya daha sık olarak kronik dejenerasyon (yapısal bozulma – fasiyozis aşaması) durumudur.

Önemli Nokta: Topuk ağrısı şikayeti olan hastaların röntgenlerinde sıklıkla topuk dikeni görülse de, ağrının asıl kaynağı genellikle topuk dikeninin kendisi değildir. Ağrı, büyük oranda aşırı gerilmiş ve yıpranmış olan plantar fasyanın iltihaplanmasından veya dejenerasyonundan kaynaklanır. Topuk dikeni ise, plantar fasyanın topuk kemiğini sürekli çekmesine bağlı olarak vücudun bir tepkisi olarak zamanla oluşan bir kemik çıkıntısıdır ve birçok ağrısız insanda da bulunabilir. Bu nedenle, tedavi öncelikle ağrının kaynağı olan plantar fasyanın iyileştirilmesine odaklanır, topuk dikeninin cerrahi olarak çıkarılması genellikle gerekli değildir.

 

Plantar Fasiit Neden Olur? Risk Faktörleri

Plantar fasyanın aşırı gerilmesine ve yıpranmasına yol açan başlıca faktörler şunlardır:

  • Aşırı Kullanım / Tekrarlayan Zorlanma: Özellikle sert zeminlerde uzun süre ayakta durmak, yürümek veya koşmak. Antrenman yoğunluğunu veya süresini aniden artırmak.
  • Ayak Mekaniği Sorunları:
    • Düz tabanlık (Pes Planus): Ayak kavisi düşük olduğu için fasya aşırı gerilir.
    • Yüksek Kavis (Pes Cavus): Ayak kavisi normalden yüksek olduğu için fasya yeterince esneyemez ve gergin kalır.
    • Yürüme bozuklukları.
  • Baldır Kaslarında ve Aşil Tendonunda Gerginlik: Baldır kaslarının (gastroknemius, soleus) ve Aşil tendonunun kısa veya gergin olması, ayak bileğinin yukarı doğru hareketini (dorsifleksiyon) kısıtlar ve yürüyüş sırasında plantar fasyaya binen yükü artırır. Bu çok önemli bir nedendir.
  • Uygun Olmayan Ayakkabılar: Yetersiz ark desteği, yetersiz yastıklama sunan veya eskimiş ayakkabılar. Yüksek topuklu ayakkabılar veya tam tersi çok düz ayakkabılar (babet gibi).
  • Fazla Kilo / Obezite: Vücut ağırlığındaki artış, plantar fasyaya binen yükü doğrudan artırır.
  • Yaş: Genellikle 40-60 yaş arası orta yaşlı bireylerde daha sık görülür.
  • Meslek: Öğretmenler, fabrika işçileri, garsonlar gibi uzun süre ayakta durmayı gerektiren meslekler.
 
 

Belirtiler: Sabahları İlk Adımda Şiddetlenen Ağrı

Plantar fasiitin en tipik belirtisi şudur:

  • Topuk Ağrısı: Ağrı genellikle topuğun alt-iç kısmında, fasyanın kemiğe yapıştığı yerde hissedilir. Keskin, bıçak saplanır gibi veya batıcı tarzda olabilir.
  • İlk Adım Ağrısı (Klasik Belirti): Ağrı sabah yataktan kalkınca atılan ilk birkaç adımda veya uzun süre oturduktan sonra ayağa kalkınca en şiddetlidir. Gece boyunca fasya kısaldığı için ilk basmada aniden gerilmesi şiddetli ağrıya neden olur. Birkaç adım attıktan sonra fasya biraz esnediği için ağrı hafifler.
  • Aktivite ile İlişki: Gün içinde yürüdükçe ağrı azalabilir ancak uzun süre ayakta kalma veya yürüme sonrası tekrar artar. Genellikle egzersiz sırasında değil, egzersiz sonrasında ağrı daha belirgin olur.
  • Hassasiyet: Topuğun altına basmakla veya parmakla o bölgeye bastırmakla hassasiyet.
  • Topallama: Ağrı nedeniyle sabahları veya gün sonunda topallama olabilir.
 
 

Tanı Nasıl Konulur?

Plantar fasiit tanısı genellikle hastanın anlattığı tipik öykü ve dikkatli bir fizik muayene ile konulur.

  • Hasta Öyküsü: Ağrının ne zaman başladığı, tam olarak nerede olduğu, özellikle sabah ilk adım ağrısının varlığı, ağrıyı artıran ve azaltan faktörler, aktivite düzeyi, kullanılan ayakkabılar sorgulanır.
  • Fizik Muayene: Doktor, topuğun altındaki plantar fasyanın yapışma yerine parmakla basarak hassasiyeti kontrol eder. Ayak bileği hareket açıklığı (özellikle Aşil tendon gerginliği) ve ayak yapısı (düz tabanlık/yüksek kavis) değerlendirilir. Yürüme şekli incelenir.
  • Görüntüleme Yöntemleri:
    • Röntgen (X-ray): Genellikle istenir. Plantar fasiiti doğrudan göstermez ancak ağrının başka bir nedenini (stres kırığı, kemik tümörü, artrit gibi) dışlamak için çekilir. Bu sırada topuk dikeni (kalkaneal spur) görülebilir veya görülmeyebilir. Tekrar belirtmek gerekir ki, topuk dikeninin varlığı veya yokluğu plantar fasiit tanısını veya tedavisini değiştirmez.
    • Ultrasonografi (USG) veya Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRG): Genellikle tanı için gerekli değildir. Ancak tanı şüpheliyse, belirtiler atipikse veya tedaviye yanıt alınamıyorsa plantar fasyadaki kalınlaşmayı, ödemi, kısmi yırtıkları veya sinir sıkışması gibi diğer sorunları değerlendirmek için istenebilir.
 
 

Tedavi Seçenekleri: Sabır ve Konservatif Yöntemler Ön Planda!

Plantar fasiit tedavisinde hastaların %90’ından fazlası ameliyatsız (konservatif) yöntemlerle iyileşir. Ancak iyileşme süreci yavaş olabilir ve sabır gerektirir (genellikle 6-12 ay sürebilir). Tedavinin temel amacı, plantar fasyaya binen yükü azaltmak, esnekliğini artırmak ve iltihabı/dejenerasyonu gidermektir.

En Etkili Konservatif Tedavi Yöntemleri:

  1. Germe Egzersizleri (ÇOK ÖNEMLİ!):
    • Plantar Fasya Germe: Otururken ayak ayak üstüne atılır, parmaklardan geriye doğru çekilerek ayak tabanındaki gerginlik hissedilir ve 10-15 saniye tutulur. Bu hareket günde birkaç kez tekrarlanır.
    • Aşil Tendonu ve Baldır Kası Germe: Duvara ellerle dayanarak veya bir basamak kenarında topuğu aşağı sarkıtarak baldır kasları gerilir. Gergin baldır kasları plantar fasiitin en önemli nedenlerinden olduğu için bu germeler hayati önem taşır. Günde 2-3 kez düzenli yapılmalıdır.
    • Sabah Germesi: Yataktan kalkmadan önce ayak parmaklarını ve ayak bileğini kendinize doğru çekerek yapılacak basit germeler, ilk adım ağrısını azaltmada çok etkilidir.
  2. Destekleyici Ayakkabı Seçimi ve Ortezler (Tabanlıklar):
    • İyi ark desteği ve topuk yastıklaması olan spor ayakkabılar veya rahat ayakkabılar tercih edilmelidir.
    • Ev içinde bile terlik veya ayakkabı giymek, çıplak ayakla sert zeminde yürümekten kaçınmak önemlidir.
    • Hazır veya kişiye özel yapım ortezler (tabanlıklar) ayak arkını destekleyerek ve topuk yastıklaması sağlayarak fasyaya binen yükü azaltmada çok etkilidir.
  3. Aktivite Düzenlemesi: Ağrıyı artıran aktiviteler (koşu, zıplama, uzun süre ayakta kalma) azaltılmalı veya bir süreliğine bırakılmalıdır. Yüzme, bisiklet gibi düşük etkili sporlara geçilebilir.
  4. Buz Uygulaması: Ağrılı bölgeye günde birkaç kez 15-20 dakika buz uygulamak veya ayağın altında donmuş bir su şişesi yuvarlamak ağrı ve inflamasyonu azaltabilir.
  5. Gece Atelleri (Night Splints): Çok etkili bir yöntemdir. Gece yatarken kullanılan özel ateller, ayak bileğini nötral pozisyonda veya hafif yukarı çekilmiş pozisyonda tutarak plantar fasya ve Aşil tendonunun gece boyunca gergin kalmasını sağlar. Bu sayede sabah ilk adım ağrısı belirgin şekilde azalır.
  6. Ağrı Kesiciler: NSAİİ’ler (ibuprofen, naproksen gibi) ağrı ve inflamasyonu geçici olarak azaltmak için kullanılabilir ancak uzun süreli kullanımdan kaçınılmalıdır.
  7. Fizik Tedavi: Bir fizyoterapist eşliğinde yapılan program; doğru germe tekniklerini öğrenme, manuel terapi, bantlama (kinezyo bantlama veya rijit bantlama), güçlendirme ve diğer modaliteleri (ultrason, lazer vb.) içerebilir.
  8. Kilo Verme: Fazla kilolu hastalarda kilo vermek, fasyaya binen yükü azaltarak iyileşmeyi hızlandırır.

Diğer Konservatif Seçenekler:

  • ESWT (Ekstrakorporeal Şok Dalga Tedavisi): Yukarıdaki konservatif tedavilere en az 6 ay yanıt vermeyen kronik ve dirençli plantar fasiit vakalarında etkili olduğu kanıtlanmış, ameliyatsız bir tedavi seçeneğidir. Yüksek enerjili ses dalgaları ile bölgedeki iyileşmeyi uyarır. (Daha detaylı bilgi için ESWT yazımıza bakabilirsiniz.)
  • Kortikosteroid (Kortizon) Enjeksiyonları: Şiddetli ağrıyı geçici olarak hızla rahatlatabilir. Ancak plantar fasyayı zayıflatma, yırtılma riskini artırma ve topuk yağ yastığında erime (atrofi) gibi potansiyel yan etkileri nedeniyle çok dikkatli ve sınırlı sayıda (genellikle 1-2 kez), diğer tüm yöntemler denendikten sonra düşünülmelidir. Rutin olarak önerilmez.

Cerrahi Tedavi (Nadiren Gerekir):

Plantar fasiit hastalarının çok küçük bir kısmında (%5’ten az), en az 6-12 ay süren tüm konservatif tedavi yöntemlerine rağmen şiddetli ağrı ve fonksiyon kaybı devam ederse cerrahi tedavi düşünülebilir.

  • Plantar Fasya Gevşetme (Fasyotomi / Release): Ameliyatta, gerginliği azaltmak için plantar fasyanın bir kısmı (genellikle iç bandı) kesilerek gevşetilir. Bu işlem açık cerrahi veya endoskopik (kapalı) yöntemle yapılabilir.
  • Topuk Dikeni Çıkarılması: Genellikle gerekli değildir. Sadece çok büyükse ve sinir sıkışmasına neden olduğu düşünülüyorsa çıkarılabilir.
  • Riskler: Cerrahi tedavinin sinir hasarı (topukta his kaybı), enfeksiyon, devam eden ağrı, ayak arkının düşmesi gibi riskleri vardır ve iyileşme süreci zaman alır. Bu nedenle cerrahi son çare olarak düşünülmelidir.
 
 

Ankara’da Topuk Dikeni (Plantar Fasiit) Tedavisi ve Prof. Dr. Murat Bozkurt’un Yaklaşımı

Topuk ağrısı ve plantar fasiit, Ankara’da ortopedi polikliniklerine en sık başvuru nedenlerinden biridir. Prof. Dr. Murat Bozkurt, bu yaygın soruna yaklaşımında şu adımları izler:

  • Doğru Tanı: Hastanın öyküsünü dikkatle dinler, detaylı bir ayak ve ayak bileği muayenesi yapar. Gerekirse röntgen ile diğer olası nedenleri dışlar. Ağrının asıl kaynağının plantar fasya olduğunu, topuk dikeninin genellikle ikincil bir bulgu olduğunu hastaya anlatır.
  • Hasta Eğitimi: Hastalığın doğası, nedenleri ve iyileşmenin zaman alabileceği konusunda hastayı bilgilendirir. Tedavide sabırlı olmanın ve aktif katılımın önemini vurgular.
  • Konservatif Tedavi Önceliği: Tedavinin temelinin ameliyatsız yöntemler olduğunu belirtir. Özellikle düzenli germe egzersizleri (Aşil ve plantar fasya), uygun ayakkabı/tabanlık kullanımı ve gece ateli gibi yöntemlerin etkinliğini vurgular. Gerekirse fizik tedaviye yönlendirir.
  • ESWT Seçeneği: Dirençli vakalarda, cerrahi dışı etkili bir yöntem olan ESWT’yi bir seçenek olarak değerlendirir.
  • Cerrahiyi Son Çare Olarak Değerlendirme: Ameliyatı sadece tüm konservatif yöntemlerin başarısız olduğu çok nadir durumlarda düşünür ve hastayı riskler/faydalar konusunda detaylıca bilgilendirir.

Topuk dikeni olarak bilinen plantar fasiit, oldukça rahatsız edici olabilen ancak genellikle sabırla uygulanan konservatif tedavi yöntemleriyle başarıyla yönetilebilen bir durumdur. Tedavinin anahtarı, düzenli germe egzersizleri yapmak, uygun ayakkabı ve tabanlık kullanmak ve fasyaya binen yükü azaltmaktır. Ankara’da topuk ağrısı şikayetiniz için Prof. Dr. Murat Bozkurt’a başvurarak doğru tanı ve etkili bir tedavi planına ulaşabilirsiniz.

Detaylı bilgi ve randevu için Prof. Dr. Murat Bozkurt ile 0312 502 70 74 numaralı telefondan iletişime geçebilirsiniz.

Merak Ettikleriniz

Aynı şey değildir. Plantar fasiit, ayak tabanındaki fasyanın iltihabı/yıpranmasıdır ve ağrının asıl nedenidir. Topuk dikeni, bu durumun sonucu olarak oluşabilen bir kemik çıkıntısıdır ve genellikle ağrı yapmaz.

Gece uyurken plantar fasya kısalmış pozisyonda kalır. Sabah ilk basmada aniden gerildiği için şiddetli ağrı hissedilir. Hareketle fasya biraz esner ve ağrı hafifler.

Hafif vakalar geçebilir ancak çoğu durumda belirtiler devam eder ve tedavi gerektirir. Tedavisiz kalırsa kronikleşebilir.

En etkili yöntemler genellikle germe egzersizleri (Aşil ve plantar fasya), uygun ayakkabı/tabanlık kullanımı ve gece atelidir. Doktorunuz veya fizyoterapistiniz size özel egzersizleri gösterecektir.

Evet, iyi bir ark desteği sağlayan hazır veya kişiye özel tabanlıklar fasyaya binen yükü azaltarak ağrıyı hafifletmede çok faydalıdır.

Evet, özellikle diğer konservatif tedavilere yanıt vermeyen kronik plantar fasiit tedavisinde ESWT’nin etkili olduğuna dair güçlü kanıtlar vardır.

Kortizon iğnesi ağrıyı geçici olarak hızla azaltabilir ancak fasyayı zayıflatma ve yırtılma riskini artırma gibi yan etkileri vardır. Çok dikkatli ve sınırlı sayıda yapılmalıdır.

Çok nadiren gerekir. Hastaların %95’i ameliyatsız yöntemlerle iyileşir. Ameliyat son çaredir.

Genellikle hayır. Ameliyatın amacı gergin olan plantar fasyayı gevşetmektir (fasyotomi). Topuk dikeni sadece çok büyükse ve sorun yarattığı düşünülüyorsa alınabilir.

Prof. Dr. Murat Bozkurt’a muayene olmak, topuk ağrınızın nedeninin plantar fasiit olup olmadığını öğrenmek ve size uygun tedavi seçenekleri (konservatif yöntemler, ESWT, nadiren cerrahi) hakkında detaylı bilgi almak için 0312 502 70 74 numaralı telefonu arayabilirsiniz

Tanı ve tedavi süreçleriyle ilgili bilgi almak için iletişime geçebilirsiniz.