Kalça Kırığı Tedavisi

Kalça Kırığı Tedavisi
Kalça kırığı, uyluk kemiğinin (femur) kalça eklemine yakın üst kısmında meydana gelen bir kırığı ifade eder. Özellikle ileri yaştaki bireylerde basit bir düşme sonucu bile oluşabilen bu kırıklar, ciddi bir sağlık sorunudur ve acil tıbbi müdahale gerektirir. Kalça kırığı sadece kemiğin kırılmasıyla kalmaz, aynı zamanda hastanın genel sağlık durumunu, bağımsızlığını ve yaşam kalitesini de derinden etkileyebilir. Tedavi edilmediğinde veya geç kalındığında yatağa bağımlılığa, pıhtı atması (emboli), akciğer enfeksiyonu (pnömoni), yatak yaraları gibi hayatı tehdit edebilen komplikasyonlara yol açabilir. Bu nedenle kalça kırıklarında temel tedavi yaklaşımı, hastanın genel durumu elverdiği ölçüde en kısa sürede cerrahi müdahale ile kırığı tespit etmek veya eklemi değiştirmek ve hastayı bir an önce ayağa kaldırmaktır (erken mobilizasyon). Ankara’da Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Murat Bozkurt, kalça kırıklarının acil tanı ve tedavisinde modern cerrahi yöntemler ve kapsamlı bir yaklaşımla hizmet vermektedir.
Kalça Kırığı Nedir ve Neden Ciddidir?
Kalça kırığı, femur kemiğinin proksimal (üst) bölümündeki kırıklardır. Bu bölge, femur başı (topuz), femur boynu (başın hemen altındaki ince kısım) ve trokanter adı verilen kemik çıkıntılarını (kasların yapıştığı bölgeler) içerir.
Kalça kırıkları şu nedenlerle ciddiye alınmalıdır:
- Şiddetli Ağrı ve Fonksiyon Kaybı: Hasta genellikle yürüyemez ve bacağını hareket ettiremez.
- Yüksek Komplikasyon Riski: Özellikle yaşlı hastalarda uzun süre yatağa bağımlı kalmak; akciğer enfeksiyonu, idrar yolu enfeksiyonu, derin ven trombozu (bacakta pıhtı), pulmoner emboli (akciğere pıhtı atması), yatak yaraları (bası ülserleri) ve kas erimesi gibi ciddi komplikasyonlara yol açar.
- Artmış Mortalite Riski: Kalça kırığı geçiren yaşlı hastalarda, özellikle ilk bir yıl içinde ölüm riski, yaşıtlarına göre maalesef daha yüksektir. Bu durum genellikle kırığın kendisinden çok, hareketsizliğe bağlı gelişen komplikasyonlar ve hastanın eşlik eden diğer sağlık sorunları ile ilişkilidir.
- Bağımsızlık Kaybı: Birçok hasta, kırık öncesindeki bağımsızlık düzeyine tam olarak geri dönemeyebilir.
Bu nedenlerle kalça kırıklarında temel tedavi hedefi, hastayı en kısa sürede ve güvenli bir şekilde mobilize etmektir. Bu da ancak cerrahi tedavi ile mümkün olmaktadır.
Kalça Kırığı Tipleri
Kalça kırıkları, kırığın femur kemiğinin neresinde olduğuna göre sınıflandırılır. Bu sınıflandırma tedavi seçimini doğrudan etkiler:
- Femur Boyun Kırıkları:
- Femur başının hemen altındaki “boyun” kısmında meydana gelir.
- Bu bölge eklem kapsülünün içinde kaldığı için intrakapsüler kırık olarak adlandırılır.
- Önemli özelliği: Femur başını besleyen kan damarları femur boynundan geçtiği için, bu tip kırıklarda (özellikle parçalar yerinden oynamışsa – deplase kırık) femur başının kanlanması bozulabilir. Bu durum, kırığın kaynamaması (nonunion) veya ilerleyen dönemde femur başı çürümesi (Avasküler Nekroz) riskini artırır.
- Parçaların yer değiştirme miktarına göre sınıflandırılır (örn. Garden sınıflaması).
- İntertrokanterik Kırıklar:
- Kırık hattı, femur boynunun altındaki büyük ve küçük kemik çıkıntıları (trokanter major ve minor) arasından geçer.
- Bu bölge eklem kapsülünün dışında kaldığı için ekstrakapsüler kırık olarak adlandırılır.
- Femur boyun kırıklarına göre kanlanması genellikle daha iyidir ve kaynama potansiyeli daha yüksektir. Avasküler nekroz riski çok düşüktür.
- Ancak kırık hattı daha geniş bir alanı etkilediği ve kas çekmeleri nedeniyle parçalar daha dengesiz (instabil) olabileceği için uygun tespit yöntemleri gerektirir.
- Subtrokanterik Kırıklar:
- Kırık hattı küçük trokanterin altından başlayıp femurun üst şaftına doğru uzanır.
- Genellikle daha yüksek enerjili travmalarla (gençlerde) veya bazen bifosfonat gibi kemik ilaçlarının uzun süreli kullanımıyla (atipik femur kırığı) ya da kemik erimesi olan yaşlılarda düşme sonucu oluşabilir.
- Bu bölge yüksek mekanik stres altında olduğu için tespiti ve kaynaması zor olabilir, özel implantlar gerektirir.
Kalça Kırığının Nedenleri ve Risk Faktörleri
- Düşmeler: Kalça kırıklarının %90’ından fazlasının nedeni düşmelerdir. Özellikle yaşlılarda ev içinde veya dışında basit bir yan düşme bile kırığa yol açabilir.
- Osteoporoz (Kemik Erimesi): Kemiklerin yoğunluğunu ve dayanıklılığını azaltan bu durum, özellikle yaşlı kadınlarda kalça kırığı riskini kat kat artırır. Kemiği zayıflatarak basit düşmelerde bile kırık oluşmasına neden olur.
- Diğer Risk Faktörleri:
- İleri yaş (>65 yaş)
- Kadın cinsiyet (özellikle menopoz sonrası)
- Düşük vücut ağırlığı, zayıf kas yapısı
- Görme bozuklukları, denge sorunları (nörolojik hastalıklar vb.)
- Baş dönmesine veya dengesizliğe yol açan ilaçların kullanımı (sakinleştiriciler, bazı tansiyon ilaçları vb.)
- D vitamini ve kalsiyum eksikliği
- Daha önce kalça kırığı geçirmiş olmak
- Sigara ve aşırı alkol tüketimi
- Fiziksel aktivite azlığı
Gençlerde kalça kırığı genellikle yüksek enerjili travmalar (trafik kazası, yüksekten düşme) sonucu oluşur.
Kalça Kırığının Belirtileri Nelerdir?
- Şiddetli Kalça veya Kasık Ağrısı: Genellikle ani başlar.
- Yürüyememe, Ayağa Kalkamama: Hasta kırık bacağının üzerine basamaz.
- Bacakta Pozisyon Bozukluğu: Kırık bacak genellikle sağlam bacağa göre daha kısa görünür ve dışa doğru dönük durur. Bu, özellikle yerinden oynamış femur boyun ve intertrokanterik kırıkların tipik bir bulgusudur.
- Şişlik ve Morarma: Kalça bölgesinde şişlik ve morarma olabilir.
- Hareketle Artan Ağrı: Kalçayı veya bacağı oynatmaya çalışmak şiddetli ağrıya neden olur.
Dikkat: Yerinden oynamamış (non-deplase) femur boyun kırıklarında bazen ağrı daha hafif olabilir ve hasta kısa bir mesafe de olsa üzerine basabilir. Bu durum tanıda gecikmelere yol açabilir. Kalça bölgesine düşme sonrası devam eden kasık ağrısında mutlaka kırık akla gelmelidir.
Kalça Kırığı Tanısı Nasıl Konulur?
Tanı genellikle kolaydır:
- Hasta Öyküsü ve Fizik Muayene: Düşmenin veya yaralanmanın nasıl olduğu öğrenilir. Hastanın bacak pozisyonu gözlenir, kalça bölgesi hassasiyet açısından palpe edilir. Hareketler ağrı nedeniyle çok kısıtlıdır. Mutlaka bacağın damar ve sinir muayenesi (dolaşım, his, hareket) yapılır.
- Röntgen (X-ray): Tanı için temel ve genellikle yeterli yöntemdir. Pelvisin ön-arka (AP) grafisi ve etkilenen kalçanın yan grafisi (genellikle cross-table lateral) çekilir. Bu grafilerle kırığın yeri (boyun, intertrokanterik, subtrokanterik), tipi ve parçaların yer değiştirme miktarı net olarak görülür ve sınıflandırma yapılır.
- Diğer Görüntüleme Yöntemleri (BT/MRG): Röntgenle tanı konulamayan ancak klinik şüphenin yüksek olduğu durumlarda (okült kırık) veya özellikle karmaşık intertrokanterik/subtrokanterik kırıkların cerrahi planlaması için nadiren BT veya MRG istenebilir. MRG, okült kırıkları saptamada en hassas yöntemdir.
Tedavi: Ameliyat Neden Neredeyse Her Zaman Gerekli ve Acildir?
Geçmişte kalça kırıkları alçı veya uzun süreli yatak istirahati ile tedavi edilmeye çalışılsa da, bu yöntemlerin özellikle yaşlı hastalarda çok yüksek komplikasyon ve ölüm oranlarına yol açtığı görülmüştür. Hareketsizliğe bağlı sorunları (akciğer enfeksiyonu, pıhtı, yatak yarası vb.) önlemenin ve hastanın fonksiyonlarını geri kazanmasının tek yolu, hastayı mümkün olan en kısa sürede ayağa kaldırmaktır. Bu da ancak kırığın cerrahi olarak stabil hale getirilmesiyle mümkündür.
Bu nedenle, kalça kırıklarında tedavi neredeyse her zaman cerrahidir ve ameliyatın, hastanın genel tıbbi durumu stabil hale getirildikten sonra genellikle ilk 24-48 saat içinde yapılması hedeflenir. Erken cerrahi, komplikasyon riskini azaltır, ağrı kontrolünü kolaylaştırır ve rehabilitasyona daha erken başlama imkanı sunar.
Cerrahi Seçenekler (Kırık Tipine ve Hastaya Göre):
Ameliyat seçimi; kırığın yerine (boyun, intertrokanterik, subtrokanterik), parçaların yer değiştirme durumuna, hastanın yaşına, kemik kalitesine, ameliyat öncesi yürüme kapasitesine ve genel sağlık durumuna göre yapılır.
- Femur Boyun Kırıkları Cerrahisi:
- İnternal Fiksasyon (ORIF – Kırığı Kaynatma): Özellikle yerinden oynamamış (non-deplase) veya minimal deplase kırıklarda, genç hastalarda veya fizyolojik yaşı genç, aktif yaşlılarda tercih edilir. Kırık hattı vidalarla (çoklu kanüllü vidalar) veya özel bir kayan kalça çivisi/plağı (SHS/DHS) ile tespit edilir. Amaç, hastanın kendi femur başını korumaktır. Ancak kaynamama veya Avasküler Nekroz gelişme riski vardır.
- Hemiartroplasti (Kısmi Kalça Protezi): Özellikle yerinden oynamış (deplase) femur boyun kırıklarında, ileri yaştaki, düşkün veya demansı olan hastalarda sıkça tercih edilir. Sadece kırık olan femur başı çıkarılır ve yerine metal bir protez baş konulur. Asetabulum (yuva) değiştirilmez. ORIF’e göre tekrar ameliyat riski daha düşüktür ve genellikle hemen tam yük vermeye izin verir.
- Total Kalça Protezi (TKP): Yine deplase femur boyun kırıklarında, ancak daha aktif, sağlıklı ve beklentisi yüksek yaşlı hastalarda veya kalçasında zaten önceden kireçlenmesi olanlarda tercih edilir. Hem femur başı hem de asetabulum (yuva) protez parçaları ile değiştirilir. Hemiartroplastiye göre potansiyel olarak daha iyi uzun vadeli fonksiyon ve daha az kasık ağrısı sunabilir.
- İntertrokanterik Kırıklar Cerrahisi: Bu bölgenin kanlanması iyi olduğu için amaç kırığı stabil bir şekilde tespit ederek kaynamasını sağlamaktır.
- Kayan/Dinamik Kalça Çivisi ve Plağı (SHS/DHS): Femur başına giren büyük bir vida ve femurun yanına yerleştirilen bir plak sistemidir. Kırık hattında kontrollü bir çökme ve sıkışmaya izin vererek kaynamayı teşvik eder. Uzun yıllardır başarıyla kullanılan bir yöntemdir.
- İntramedüller Kalça Çivisi (Proksimal Femur Çivisi / Sefalomedüller Çivi): Femurun içine (ilik kanalına) yerleştirilen metal bir çubuk (çivi) ve bu çividen femur başına/boynuna gönderilen vidalardan oluşur. Özellikle stabil olmayan (ters oblik, subtrokanterik uzanımlı) kırıklarda veya bazı cerrahlar tarafından daha stabil bir tespit sağladığı ve potansiyel olarak daha erken yük vermeye izin verdiği düşünüldüğü için giderek daha fazla tercih edilmektedir.
- Subtrokanterik Kırıklar Cerrahisi: Bu bölgedeki yüksek stres nedeniyle güçlü bir tespit gerektirir.
- İntramedüller Çivi: Genellikle tercih edilen yöntemdir. Uzun bir çivi femurun içine yerleştirilerek stabilite sağlanır.
- Plak ve Vidalar: Özel tasarlanmış kilitli plaklar da kullanılabilir.
Prof. Dr. Murat Bozkurt, her hastanın kırık tipini ve bireysel özelliklerini dikkatlice değerlendirerek en uygun cerrahi yöntemi (tespit veya protez) belirler ve modern tekniklerle uygular.
Riskler, Faydalar ve İyileşme Süreci
- Faydalar (Cerrahi): Ağrının hızla azalması, kırığın stabil hale gelmesi, erken ayağa kalkma ve hareket etme imkanı, hareketsizliğe bağlı komplikasyonların (enfeksiyon, pıhtı, yatak yarası) önlenmesi, rehabilitasyon sürecinin başlayabilmesi, fonksiyonların ve bağımsızlığın geri kazanılması.
- Riskler: Kalça kırığı ameliyatları, özellikle yaşlı ve ek sağlık sorunları olan hasta grubunda yapıldığı için belirli riskler taşır:
- Genel anestezi ve cerrahi riskleri (kanama, enfeksiyon, yara iyileşme sorunları).
- Derin Ven Trombozu (DVT) ve Pulmoner Emboli (PE): Bacakta pıhtı oluşması ve akciğere atması (kan sulandırıcı ilaçlarla önlenmeye çalışılır).
- Enfeksiyon: Hem ameliyat yerinde hem de protez enfeksiyonu (PJI) riski vardır.
- Tespit Materyali Sorunları: Kırık tespitinde kullanılan vida veya çivilerin gevşemesi, kırılması, kemikten çıkması (cut-out).
- Protez Sorunları: Protez çıkığı (dislokasyon), protez enfeksiyonu, protezde gevşeme veya aşınma.
- Kaynamama (Nonunion) veya Yanlış Kaynama (Malunion): Özellikle femur boyun kırıklarının tespitinde veya zorlu intertrokanterik/subtrokanterik kırıklarda görülebilir.
- Avasküler Nekroz: Femur boyun kırıkları sonrası gelişebilir.
- Bacak Boyu Eşitsizliği.
- Tıbbi Komplikasyonlar: Ameliyat sonrası kalp sorunları, akciğer sorunları, kafa karışıklığı (deliryum) gibi ek tıbbi problemler gelişebilir.
- Mortalite: Özellikle ilk yıl içinde, eşlik eden hastalıklar ve komplikasyonlar nedeniyle ölüm riski maalesef artmaktadır.
- İyileşme Süreci: Kalça kırığı sonrası iyileşme uzun ve multidisipliner (birçok bölümün işbirliğini gerektiren) bir süreçtir.
- Erken Mobilizasyon: Ameliyat sonrası ilk gün hastanın yatak kenarına oturtulması ve mümkünse ayağa kaldırılıp yürütülmesi (yürüteç veya fizyoterapist yardımıyla) hedeflenir. Bu, komplikasyonları önlemede en önemli adımdır.
- Yük Verme Durumu: Yapılan ameliyata göre değişir. Protez ameliyatları genellikle daha erken tam yük vermeye izin verirken, kırık tespit (fiksasyon) ameliyatları sonrası bir süre (genellikle 6-8 hafta) korumalı (kısmi) yük verme gerekebilir.
- Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon: Hastanede başlar ve taburculuk sonrası aylarca devam eder. Amaç; eklem hareket açıklığını geri kazanmak, kas gücünü (özellikle kalça ve diz çevresi) artırmak, dengeyi geliştirmek, güvenli yürüme ve merdiven inip çıkma becerisini yeniden kazandırmak ve düşmeleri önlemektir.
- Süreç: Tam iyileşme genellikle 6 ila 12 ay sürer. Birçok yaşlı hasta, kırık öncesi fonksiyonel seviyesine tam olarak dönemeyebilir, ancak hedeflenen, hastanın mümkün olan en bağımsız ve ağrısız şekilde yaşantısına devam etmesidir.
Ankara’da Kalça Kırığı Tedavisi ve Prof. Dr. Murat Bozkurt’un Yaklaşımı
Kalça kırıkları, Ankara’da da özellikle yaşlı nüfusta sık görülen ve acil, uzmanlaşmış ortopedik bakım gerektiren durumlardır. Prof. Dr. Murat Bozkurt, kalça kırığı olan hastalara yaklaşımında şu prensipleri benimser:
- Acil ve Doğru Değerlendirme: Kırığın tipini ve hastanın genel durumunu hızla değerlendirir.
- Multidisipliner İşbirliği: Ameliyat öncesi hastanın tıbbi durumunu optimize etmek için anestezi, dahiliye, kardiyoloji gibi diğer branşlarla işbirliği yapar.
- Erken Cerrahi Hedefi: Hastanın durumu elverdiğince ameliyatı ilk 24-48 saat içinde gerçekleştirmeyi hedefler.
- Uygun Cerrahi Yöntem Seçimi: Kırığın tipine, hastanın yaşına, kemik kalitesine ve fonksiyonel beklentilerine göre en uygun cerrahi tekniği (kırık tespiti – vida/plak/çivi veya protez – hemi/total) seçer. Amacı, stabil bir sonuç elde ederek hastanın en kısa sürede ayağa kalkmasını sağlamaktır.
- Modern Teknikler ve İmplantlar: Ameliyatları güncel cerrahi teknikler ve modern, güvenilir implantlar kullanarak gerçekleştirir.
- Rehabilitasyonun Başlatılması ve Takibi: Ameliyat sonrası erken mobilizasyonun ve kapsamlı rehabilitasyonun önemini vurgular, hastayı ve ailesini bu süreçte yönlendirir.
Merak Ettikleriniz
Kalça kırığı nedir? Neresi kırılır?
Uyluk kemiğinin (femur) kalça eklemine yakın üst kısmının (boyun, trokanterler arası veya altı) kırılmasıdır.
Kalça kırığı neden özellikle yaşlılar için ciddidir?
Çünkü uzun süre hareketsiz kalmaya neden olarak pıhtı, enfeksiyon, yatak yarası gibi hayatı tehdit eden komplikasyonlara yol açabilir ve ölüm riskini artırabilir.
Kalça kırığı her zaman ameliyat gerektirir mi?
Evet, çok nadir istisnalar dışında kalça kırıklarının tedavisi cerrahidir. Ameliyat, hastayı ayağa kaldırmak ve komplikasyonları önlemek için gereklidir.
Ameliyat ne kadar sürede yapılmalı?
Hastanın genel durumu stabil hale getirildikten sonra genellikle ilk 24-48 saat içinde yapılması hedeflenir.
Kalça kırığı ameliyatı çeşitleri nelerdir? (Tespit vs Protez)
Kırığın yerine ve tipine göre değişir. Kırık uçları vidalar, plaklar veya çivilerle sabitlenebilir (tespit/fiksasyon) ya da kırık olan femur başı (ve bazen yuva) yapay bir eklemle değiştirilebilir (protez – hemiartroplasti veya total kalça protezi).
Hangi ameliyatın yapılacağına nasıl karar verilir?
Kırığın yeri (boyun mu, trokanter mi), parçaların yer değiştirme durumu, hastanın yaşı, kemik kalitesi ve ameliyat öncesi aktivite düzeyi gibi faktörlere bakılarak karar verilir.
Kalça kırığı ameliyatının riskleri nelerdir?
Enfeksiyon, pıhtılaşma (DVT/PE), kanama, anestezi riskleri, implant sorunları (gevşeme, kırılma), kaynamama, tekrar ameliyat ihtiyacı ve özellikle yaşlı hastalarda tıbbi komplikasyonlar ve mortalite riski bulunur.
İyileşme süreci ne kadar sürer?
İyileşme uzundur ve kişiye göre değişir. Erken ayağa kalkma hedeflense de tam fonksiyonel iyileşme 6-12 ayı bulabilir.
Kalça kırığı sonrası tekrar yürüyebilir miyim?
Evet, başarılı bir ameliyat ve iyi bir rehabilitasyon ile çoğu hasta tekrar yürüyebilir. Ancak özellikle yaşlı hastalarda yürüteç veya baston gibi yardımcı cihazlara ihtiyaç devam edebilir ve eski yürüme kapasitesine tam olarak ulaşılamayabilir.
Ankara'da Prof. Dr. Murat Bozkurt'a kalça kırığı tedavisi için nasıl başvurulur?
Prof. Dr. Murat Bozkurt’a muayene olmak, kalça kırığı tedavisi, ameliyat seçenekleri ve iyileşme süreci hakkında detaylı bilgi almak için (acil durumlar genellikle hastanelerin acil servisleri üzerinden yönetilir ancak takip ve planlı ameliyatlar için) 0312 502 70 74 numaralı telefonu arayabilirsiniz.