Ayak Bileği Bağ Yaralanmalarının Artrosksopik Tedavisi

Artroskopik Ayak Bileği Bağ Tamiri: Kronik Ayak Bileği İnstabilitesine Çözüm

Ayak bileği burkulmaları, en sık karşılaşılan spor yaralanmalarından ve günlük yaşam aktiviteleri sırasında meydana gelen kazalardan biridir. Genellikle ayak bileğinin içe doğru dönmesi (inversiyon) sonucu dış taraftaki bağların gerilmesi veya yırtılmasıyla oluşur. Çoğu ayak bileği burkulması uygun ilk müdahale ve istirahat ile iyileşse de, bazı durumlarda, özellikle orta veya şiddetli bağ yaralanmaları sonrasında veya yetersiz rehabilitasyon nedeniyle, bağlar gevşek kalabilir veya iyileşmeyebilir. Bu durum, Kronik Ayak Bileği İnstabilitesi (KAI) olarak adlandırılır ve tekrarlayan burkulmalara, ayak bileğinde sürekli bir güvensizlik hissine (“boşalma” veya “dönme” hissi), ağrıya ve şişliğe yol açar. Kronik ayak bileği instabilitesi, tedavi edilmediğinde eklemde kıkırdak hasarına ve erken kireçlenmeye zemin hazırlayabilir. Neyse ki, ameliyatsız tedavilere yanıt vermeyen kronik ayak bileği instabilitesi durumlarında, artroskopik (kapalı) cerrahi yöntemlerle bağların tamir edilmesi veya yeniden yapılandırılması mümkündür. Ankara’da Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Murat Bozkurt, ayak bileği bağ yaralanmaları ve kronik instabilitenin tedavisinde modern artroskopik cerrahi teknikleri başarıyla uygulamaktadır.

Ayak Bileği Bağları ve Kronik İnstabilite

Ayak bileği ekleminin stabilitesi, kemik yapısının yanı sıra çevresindeki güçlü bağlar tarafından sağlanır. Özellikle ayak bileğinin dışa doğru olan stabilitesi için lateral ligament kompleksi adı verilen üç ana bağ çok önemlidir:

  1. Anterior Talofibular Ligament (ATFL): Ayak bileği burkulmalarında en sık yaralanan bağdır. Ayak bileğinin öne doğru kaymasını ve içe dönmesini sınırlar.
  2. Kalkaneofibular Ligament (CFL): Ayak bileğinin aşırı içe dönmesini (inversiyon) engeller. Genellikle ATFL ile birlikte daha şiddetli burkulmalarda yaralanır.
  3. Posterior Talofibular Ligament (PTFL): En güçlü olanıdır ve genellikle sadece çok şiddetli travmalarda veya ayak bileği çıkıklarında yaralanır.

Kronik Ayak Bileği İnstabilitesi (KAI): Bir veya daha fazla ayak bileği burkulması sonrasında, özellikle ATFL ve/veya CFL’nin yetersiz iyileşmesi veya uzaması sonucu gelişen, ayak bileğinde tekrarlayan “boşalma”, “dönme” veya “güvensizlik” hissidir. Hastalar genellikle düz olmayan zeminlerde yürürken veya spor yaparken zorlanır ve sık sık bileklerinin burkulmasından şikayet ederler.

Artroskopik Tedavinin Amacı: Cerrahi tedavinin amacı, gevşek veya yırtık olan bağları onararak veya yeniden yapılandırarak ayak bileği stabilitesini geri kazandırmak, tekrarlayan burkulmaları önlemek, ağrıyı gidermek ve hastanın güvenle aktivitelere dönmesini sağlamaktır.


Kronik Ayak Bileği İnstabilitesi Neden Olur?

KAI’nin temel nedeni, genellikle ilk ayak bileği burkulmasının yeterince ciddi olması ve bağların tam olarak iyileşememesi ya da yaralanma sonrası uygun rehabilitasyon programının uygulanmamasıdır. KAI gelişimine katkıda bulunan diğer faktörler şunlardır:

  • Yetersiz Rehabilitasyon: İlk burkulma sonrası kas gücü, denge ve propriosepsiyon (eklemin pozisyonunu algılama yeteneği) tam olarak geri kazanılmazsa, tekrar burkulma riski artar.
  • Tekrarlayan Burkulmalar: Her yeni burkulma, bağları daha da zayıflatır ve instabiliteyi artırır.
  • Genel Bağ Gevşekliği (Hiperlaksite): Bazı kişilerde yapısal olarak bağlar daha gevşektir.
  • Ayak Yapısı: Yüksek kavisli ayak (pes cavus) yapısı, ayak bileğini dışa burkulmaya daha yatkın hale getirebilir.
  • Kas Güçsüzlüğü: Özellikle ayak bileğini dışa çeviren peroneal kasların zayıflığı, bileği ani içe dönmelerden koruyamaz.
  • Kötü Propriyosepsiyon: Ayak bileğinin pozisyonunu algılama yeteneğinin zayıf olması, ani hareketlere karşı koruyucu reflekslerin gecikmesine neden olur.


Kronik Ayak Bileği İnstabilitesinin Belirtileri

  • Tekrarlayan Ayak Bileği Burkulmaları: En belirgin özelliktir. Genellikle basit aktiviteler sırasında veya hafif bir zorlanmayla bile bilek dönebilir.
  • Ayak Bileğinde “Boşalma” veya “Güvensizlik” Hissi: Özellikle düz olmayan yüzeylerde, merdiven inerken veya spor yaparken bileğin kontrol dışı hareket ettiği veya yükü taşıyamadığı hissi.
  • Kronik Ağrı ve Şişlik: Özellikle aktivite sonrası ayak bileğinin dış tarafında devam eden ağrı ve şişlik.
  • Hareket Kısıtlılığı: Bazen hareketlerde kısıtlılık hissedilebilir.
  • Denge Sorunları: Tek ayak üzerinde durmakta zorlanma.


Tanı Yöntemleri

Kronik ayak bileği instabilitesi tanısı ve altta yatan nedenlerin belirlenmesi için dikkatli bir değerlendirme gerekir:

  • Detaylı Öykü: İlk burkulmanın ne zaman ve nasıl olduğu, kaç kez tekrar ettiği, hangi durumlarda güvensizlik hissi olduğu, ağrının yeri ve karakteri, yapılan sporlar ve aktivite seviyesi öğrenilir.
  • Fizik Muayene:
    • Ayak bileğinin dış tarafında, özellikle ATFL ve CFL üzerine basmakla hassasiyet olup olmadığı kontrol edilir.
    • Şişlik veya şekil bozukluğu varlığına bakılır.
    • Eklem hareket açıklığı ölçülür.
    • Stabilite Testleri: Tanı için çok önemlidir. Anterior Drawer (Ön Çekmece) Testi ile ATFL’nin, Talar Tilt Testi ile CFL ve ATFL’nin bütünlüğü değerlendirilir. Bu testlerde ayak bileğinde aşırı bir gevşeklik veya öne/yana açılma olup olmadığına bakılır ve mutlaka sağlam taraf ile karşılaştırılır.
    • Peroneal kasların gücü ve tendonları kontrol edilir.
    • Denge ve propriosepsiyon değerlendirilir.
  • Görüntüleme Yöntemleri:
    • Röntgen (X-ray): Öncelikle kırık, kemiksel sıkışma (impingement) veya ileri evre kireçlenme gibi diğer sorunları dışlamak için çekilir. AP, lateral ve mortise grafileri istenir. Stres Grafisi (manuel olarak stres uygulanırken çekilen) bazen bağlardaki gevşekliği objektif olarak göstermek için kullanılabilir.
    • Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRG): Bağların (ATFL, CFL) durumunu (yırtık, uzama, kalınlaşma), eklem içindeki kıkırdak yüzeylerini (özellikle talus kubbesindeki osteokondral lezyonlar – OKL açısından), peroneal tendonları, eklem içi sıvı artışını (sinovit) ve kemiksel sıkışma bulgularını detaylı olarak göstermede çok faydalıdır. KAI ile birlikte OKL ve peroneal tendon sorunları sıkça görülebilir.
    • Ultrasonografi (USG): Deneyimli ellerde, dinamik olarak bağların bütünlüğünü ve peroneal tendonları değerlendirmede kullanılabilir.


Tedavi Seçenekleri: İlk Adım Ameliyatsız Tedavi

Kronik ayak bileği instabilitesinde tedaviye her zaman ameliyatsız (konservatif) yöntemlerle başlanır. Amaç, cerrahiye gerek kalmadan fonksiyonel stabiliteyi sağlamaktır.

  • Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon: Tedavinin temelidir ve en az 3-6 ay düzenli olarak uygulanmalıdır. Program şunları içerir:
    • Peroneal Kas Güçlendirme: Ayak bileğini dışa çeviren bu kaslar, dinamik stabilite için çok önemlidir.
    • Propriyosepsiyon ve Denge Eğitimi: Tek ayak üzerinde durma, denge tahtası egzersizleri gibi çalışmalarla ayak bileğinin pozisyon algısı ve refleks yanıtları geliştirilir.
    • Eklem Hareket Açıklığı Egzersizleri.
    • Çeviklik ve Fonksiyonel Egzersizler.
  • Ayak Bilekliği (Brace) veya Bantlama (Taping): Özellikle spor veya riskli aktiviteler sırasında ayak bileğine ek destek sağlayarak tekrar burkulma riskini azaltır. Tek başına tedavi edici değildir, rehabilitasyonla birlikte kullanılır.
  • Aktivite Modifikasyonu: Riskli zeminlerden ve hareketlerden kaçınmak.
  • İlaç Tedavisi: Ağrı ve şişlik alevlenmelerinde NSAİİ’ler kullanılabilir.


Cerrahi Tedavi: Artroskopik Ayak Bileği Bağ Tamiri ve Ek İşlemler

Eğer en az 3-6 aylık düzenli ve kapsamlı bir konservatif tedavi programına rağmen hastanın tekrarlayan burkulmaları, güvensizlik hissi ve ağrı şikayetleri devam ediyorsa cerrahi tedavi düşünülür. Günümüzde bu cerrahi sıklıkla artroskopik (kapalı) yöntemle yapılır.

  • Ayak Bileği Artroskopisi: Ayak bileği çevresine yapılan 2-3 adet küçük kesiden (yaklaşık 0.5 cm) ince bir kamera (artroskop) ve özel cerrahi aletler sokulur. Bu sayede cerrah eklem içini monitörden büyüterek detaylı olarak görür ve müdahale eder. Artroskopinin avantajları; daha küçük kesiler, daha az ameliyat sonrası ağrı, daha hızlı iyileşme süreci ve eklem içinin tamamının gözden geçirilerek eşlik eden sorunların da tedavi edilebilmesidir.
  • Artroskopi Sırasında Yapılan İşlemler:
    • Eklem İçi Değerlendirme: Kıkırdak yüzeyleri (OKL var mı?), bağların durumu, kemiksel çıkıntılar (impingement), sinovyal doku (eklem zarı) detaylıca incelenir.
    • Sinovektomi / Debridman: İltihaplı eklem zarı (sinovit) veya eklem içindeki serbest kıkırdak/kemik parçaları temizlenir. Sıkışmaya neden olan yumuşak doku veya kemik çıkıntıları traşlanabilir.
    • Eşlik Eden Patolojilerin Tedavisi: Tespit edilen osteokondral lezyonlar (OKL) veya kemiksel sıkışma gibi sorunlar aynı seansta artroskopik olarak tedavi edilir (mikrokırık, kıkırdak temizliği, kemik traşlama vb.). Bu ek sorunların tedavisi, bağ tamirinin başarısı için çok önemlidir.
    • Artroskopik Bağ Tamiri (Anatomik Tamir):
      • Broström(-Gould) Tamiri: Kronik instabilitenin tedavisinde en sık uygulanan ve altın standart kabul edilen yöntemdir. Yıpranmış veya uzamış olan lateral bağlar (öncelikle ATFL, gerekirse CFL) bulunur. Bu bağlar gerginleştirilerek veya kısaltılarak, sütür ankorları (kemiğe yerleştirilen küçük vidalar/çapalar) ve bunlara bağlı dikişler kullanılarak tekrar anatomik olarak dış malleol kemiğine (fibula) sıkıca tespit edilir. Genellikle çevredeki eklem kapsülü veya retinakulum dokusu ile de tamir güçlendirilir (Gould modifikasyonu). Bu işlem büyük oranda artroskopik olarak yapılabilir.
    • Artroskopik Bağ Rekonstrüksiyonu: Nadiren, hastanın kendi bağ dokusunun kalitesi tamir için çok yetersizse veya daha önceki tamirler başarısız olmuşsa, hastanın kendi başka bir tendonundan (otogreft) veya kadavradan alınan bir tendondan (allogreft) yeni bağlar oluşturulması (rekonstrüksiyon) gerekebilir. Bu işlem de artroskopik veya açık yöntemle yapılabilir.

Prof. Dr. Murat Bozkurt, Ankara’da ayak bileği instabilitesi tedavisinde artroskopik yöntemleri tercih ederek, hem bağ tamirini gerçekleştirmekte hem de eklem içindeki diğer sorunları aynı anda çözerek hastalarına kapsamlı bir tedavi sunmaktadır.


Riskler, Faydalar ve İyileşme Süreci

  • Faydalar (Cerrahi): Ayak bileği stabilitesinin kalıcı olarak geri kazanılması, tekrarlayan burkulmaların ve güvensizlik hissinin ortadan kalkması, kronik ağrı ve şişliğin azalması, fonksiyonların iyileşmesi, spora ve aktivitelere güvenli dönüş imkanı, eklemdeki diğer sorunların da tedavi edilmesi.
  • Riskler:
    • Genel cerrahi riskleri: Enfeksiyon, kanama, pıhtılaşma (DVT – ayak bileğinde nadir), anestezi riskleri.
    • Spesifik riskler: Yüzeyel sinir hasarı (Süperfisiyal peroneal sinir veya Sural sinir). Ayak sırtında veya dış yanında his kaybı, karıncalanma veya aşırı hassasiyete neden olabilir. Genellikle geçicidir ancak nadiren kalıcı olabilir. Artroskopik yöntemde bu risk daha düşüktür. Ayrıca eklem sertliği, devam eden ağrı veya instabilite, tamirin başarısız olması gibi riskler de bulunur.
  • İyileşme Süreci: Artroskopik bağ tamiri sonrası rehabilitasyon önemlidir.
    • İmmobilizasyon (Hareketsizleştirme): Tamir edilen bağların iyileşmesine izin vermek için ameliyat sonrası genellikle birkaç hafta (örn. 2-6 hafta) süreyle alçı, atel veya özel bir yürüme botu (boot) ile ayak bileği hareketsizleştirilir ve genellikle bu sürede bacağa tam yük verilmez (koltuk değneği kullanılır).
    • Fizik Tedavi: İmmobilizasyon sonrası başlar ve aylarca sürer. Program şunları içerir:
      • Eklem hareket açıklığını geri kazanma egzersizleri.
      • Peroneal kasları güçlendirme (çok önemli!).
      • Yoğun denge ve propriosepsiyon egzersizleri.
      • Yürüme eğitimi ve fonksiyonel egzersizler.
      • Spora dönüş için özel egzersizler.
    • Süreç: Normal günlük aktivitelere dönüş birkaç hafta ila birkaç ay sürebilir. Koşma gibi daha zorlayıcı aktivitelere ve spora dönüş genellikle ameliyattan sonra 3 ila 6 ay veya daha uzun bir zaman alır. Rehabilitasyon programına tam uyum, başarılı bir sonuç için kritik öneme sahiptir.


Ankara’da Artroskopik Ayak Bileği Bağ Tedavisi ve Prof. Dr. Murat Bozkurt’un Yaklaşımı

Kronik ayak bileği instabilitesi, özellikle aktif bireyler ve sporcular için Ankara’da sıkça karşılaşılan ve yaşam kalitesini düşüren bir durumdur. Prof. Dr. Murat Bozkurt, bu soruna yaklaşımında:

  • Detaylı Tanısal Değerlendirme: Hastanın öyküsü, dikkatli fizik muayene ve MRG gibi görüntülemelerle instabilitenin derecesini ve özellikle eşlik eden eklem içi sorunları (kıkırdak hasarı, sıkışma vb.) eksiksiz olarak belirler.
  • Konservatif Tedavi Önceliği: Cerrahi kararı vermeden önce mutlaka yeterli süre (en az 3-6 ay) etkin bir fizik tedavi ve rehabilitasyon programının denenmesini sağlar.
  • Minimal İnvaziv Cerrahi Yaklaşım: Cerrahi gerektiğinde, daha az ağrı, daha iyi kozmetik sonuç ve potansiyel olarak daha hızlı iyileşme sağlayan artroskopik yöntemleri tercih eder.
  • Kapsamlı Tedavi: Artroskopi sırasında sadece bağ tamirini (genellikle anatomik Broström tekniği) yapmakla kalmaz, aynı zamanda tespit edilen tüm eklem içi patolojileri (OKL, sıkışma vb.) de aynı seansta tedavi ederek soruna bütüncül bir çözüm sunar.
  • Rehabilitasyon Odaklılık: Ameliyat sonrası başarının anahtarının iyi bir rehabilitasyon olduğunu bilir ve hastalarını bu süreçte yakından takip eder.

Kronik ayak bileği instabilitesi, yaşam kalitesini düşüren ve tedavi edilmediğinde eklemde kalıcı hasara yol açabilen bir durumdur. Ameliyatsız tedaviler başarısız olduğunda, artroskopik bağ tamiri etkili ve güvenilir bir çözüm sunmaktadır. Bu yöntemde sadece bağın tamir edilmesi değil, aynı zamanda eklem içindeki diğer sorunların da giderilmesi önemlidir. Ankara’da ayak bileği sorunlarınız için Prof. Dr. Murat Bozkurt’un uzmanlığından yararlanabilirsiniz.

Detaylı bilgi ve randevu için Prof. Dr. Murat Bozkurt ile 0312 502 70 74 numaralı telefondan iletişime geçebilirsiniz.

Merak Ettikleriniz

Geçirilmiş ayak bileği burkulması sonrası bağların yetersiz iyileşmesi sonucu ayak bileğinde tekrarlayan burkulma, boşalma veya güvensizlik hissidir.

Sık sık bileğiniz burkuluyorsa, özellikle bozuk zeminde yürürken bileğinizde boşalma veya dönme hissi oluyorsa, sürekli ağrı veya şişlik varsa instabilite olabilir. Doktor muayenesi ile kesinleşir.

Hafif ve orta dereceli burkulmalarda bağlar genellikle uygun tedavi ile iyileşir. Ancak şiddetli yırtıklar veya yetersiz tedavi sonrası tam iyileşmeyebilir ve gevşeklik kalabilir.

Kapalı yöntemle ayak bileği eklemine girilir. Yırtık veya gevşemiş dış yan bağlar (genellikle ATFL) bulunur, gerginleştirilir ve özel dikişler ve kemiğe yerleştirilen küçük çapalar (ankorlar) ile tekrar kemiğe sabitlenir.

Kronik ayak bileği instabilitesinde en sık yapılan artroskopik veya açık bağ tamiri tekniğinin adıdır. ATFL ve bazen CFL’nin anatomik olarak tamir edilmesini içerir.

Evet, bağları kemiğe tutturmak için genellikle “sütür ankoru” denilen, kemiğe yerleştirilen küçük vidalar veya çapalara bağlı özel dikişler kullanılır. Bu implantlar genellikle içeride kalır.

İyileşme birkaç ay sürer. Birkaç hafta alçı/bot kullanımı sonrası uzun süreli fizik tedavi gerekir. Spora dönüş genellikle 3-6 ay veya daha uzun sürebilir.

Evet, tamir edilen bağların iyileşmesi için genellikle birkaç hafta süreyle alçı, atel veya özel bir yürüme botu kullanmanız gerekecektir.

Evet, başarılı bir cerrahi ve rehabilitasyon programı sonrasında çoğu hasta önceki spor seviyesine dönebilir.

Prof. Dr. Murat Bozkurt’a muayene olmak, ayak bileğinizdeki instabilitenin nedenini ve derecesini öğrenmek, tedavi seçenekleri (artroskopik cerrahi dahil) hakkında detaylı bilgi almak için 0312 502 70 74 numaralı telefonu arayabilirsiniz

Ayak Bileği Bağ Yaralanmalarının Artrosksopik Tedavisi

Tanı ve tedavi süreçleriyle ilgili bilgi almak için iletişime geçebilirsiniz.