“Omuzun Sessiz Çığlığı: Yırtık Kaslar, Donmuş Eklemler ve Yeniden Hareketin Umudu”

Omuz…
Vücudumuzun en geniş hareket kabiliyetine sahip eklemi.
Günlük yaşantımızda fark etmeden ne kadar çok kullandığımızı ancak bir problem yaşadığımızda anlıyoruz.
Bir hastamın dediği gibi:

“Hocam, kolum kalkmayınca fark ettim omzun hayatımdaki yerini.”

Gerçekten de öyle.
Omuz kaslarında yırtıklar oluştuğunda, eğer bu durum zamanında ve doğru tedavi edilmezse, hareket kısıtlılığı ve donuk omuz (frozen shoulder) gibi ciddi problemler gelişebilir.
Hastada omuz hareketleri giderek azalır, ağrı artar ve sonunda omuz neredeyse tamamen “donar”.
Bir diğer tehlike ise uzun vadede ortaya çıkan omuz kireçlenmesidir.
Çünkü omuz eklemini koruyan kas yapısı zayıfladığında, kıkırdak yüzey korunmasız kalır ve eklem aşınmaya başlar.

İşte bu nedenle, omuz kas yırtıklarının erken dönemde tamiri, omuz sağlığını korumanın en etkili yoludur.

Bu tamir sırasında kasları kemiğe tutturmak için kullandığımız malzeme “çapa” olarak adlandırılır.
Gerçekten de ismini denizcilikten alır nasıl bir tekne denize sağlam bir çapa atarak sabitleniyorsa, biz de kası kemiğe aynı mantıkla tuttururuz.
Bu çapalar, kemiğin yapısına göre farklı biyomekanik özelliklere sahip olur.
Her ameliyat öncesinde, hastanın dokusuna ve kas kalitesine en uygun çapayı seçeriz.
Cerrahın tecrübesi kadar kullanılan bu implantların kalitesi de ameliyat başarısında belirleyici rol oynar.

Son yıllarda omuz cerrahisinde artroskopi (kapalı yöntem) ve biyolojik tedaviler bu süreci bambaşka bir seviyeye taşıdı.
Omuzdaki “rotator manşet (rotator cuff)” kas yırtıklarını, birkaç küçük delikten girerek tamir ediyoruz.
Aynı zamanda biyolojik destekleme yöntemleriyle kasın kemiğe tutunmasını ve iyileşmesini güçlendiriyoruz.

Kas kalitesinin zayıf olduğu olgularda, hastanın kendi dokusundan aldığımız parçaları omuz kaslarına adapte ediyoruz.
Böylece hem kasın gücü artıyor hem de kemiğe tutunması biyolojik olarak destekleniyor.
Bazı durumlarda ise yırtık kasın görevini üstlenmesi için kas transferi yaparak omuzun yeniden örtüsünü sağlıyoruz.

Tüm bu işlemleri artroskopik yöntemle, yani minimal kesilerle yapıyoruz.
Bu da hastanın iyileşmesini hızlandırıyor, ağrısını azaltıyor ve günlük yaşamına dönüşünü kolaylaştırıyor.

Ama unutulmaması gereken çok önemli bir şey var:
➡️ Ne kadar mükemmel bir cerrahi yapılırsa yapılsın, omuz ameliyatlarından sonra rehabilitasyon ameliyat kadar önemlidir.
Fizyoterapi, kasların yeniden güçlenmesi ve hareketin geri kazanılmasında en az cerrahi kadar kritik bir süreçtir.

Bugün omuz cerrahisinde geldiğimiz noktada, doğru planlama, kaliteli implantlar, biyolojik destek ve sabırlı rehabilitasyonla hastalarımızı yeniden hayatın içine döndürebiliyoruz.
Ve her başarılı omuz ameliyatı, bir kez daha bana şunu hatırlatıyor:
Omuz, sadece bir eklem değil, hareket özgürlüğünün sembolüdür.

Online Randevu Almak İçin Tıklayın veya Bizi Arayın: 0312 502 70 74 0533 968 82 07