Neden Kıkırdak Cerrahisi?
Meslek hayatımın önemli bir bölümü kıkırdak sorunlarını tedavi etmekle geçti. Bilimsel çalışmalarımın büyük bir kısmı ve ulusal/uluslararası patentlerimin neredeyse tamamı kıkırdak tedavisi araştırmalarına odaklanmıştır. Bu doğrultuda, hastalarım için her zaman en iyi ve güncel tedavileri uygulamak için çabaladım.
Özellikle genç hastalarda, zorlu kıkırdak cerrahileri gerçekleştirdim. Meslektaşlarımın yönlendirmeleri ve bana doğrudan başvuran hastalar sayesinde çok geniş bir hasta popülasyonuna ulaştık. Şükürler olsun ki başarı oranlarım yüksek oldu. Türkiye’deki en büyük kıkırdak nakli serisi, benim olgularım oldu. Otolog Kondrosit Transplantasyonu (OCT), Minced Kıkırdak ve kadavradan kıkırdak-kemik doku nakli gibi yöntemlerle 500’ün üzerinde hastayı tedavi ettim. Ayrıca diz, kalça ve ayak bileğinde eklemin kısmi biyolojik replasmanını da yaptım. Bu uygulamaları, eklemin diğer sorunlarını da çözerek gerçekleştirdiğim çoklu cerrahilerle tamamladım.
Her zaman dediğim gibi, amacım hep eklemi korumak oldu. Kıkırdak cerrahisi, eklemin tüm bölümlerindeki problemleri kıkırdakla beraber tedavi etmeyi gerektiren, ileri ve ciddi bir tedavi yöntemidir. Tedavi edilmediğinde, eklemde kalıcı ve geri dönüşümsüz bir hasar oluşacağından ileride protez cerrahisine ihtiyaç duyulabilir.
Doğal eklemi korumak elbette ilk ve esas amaç olmalıdır. Özellikle hasta genç yaşta ise bu bir mecburiyet haline gelir. Hasta tarafından bilinmesi gereken en önemli nokta, erken tedavinin ve hatta kıkırdak hasarının oluşmasının engellenmesinin ne kadar kritik olduğudur. Bu nedenle, en ufak bir sıkıntınızda güvendiğiniz ve bu alanda yetkin bir doktora başvurmalısınız.
Unutmayın ki: Hayat harekettir, hareket hayattır.
